Çöl sıcağında yürümek belki favori tatiliniz olmayabilir ama eğer günün birinde Palm Springs’e gitmek varsa aklınızda bizim yaptığımız gibi mayıs ayında sıcaklar çok bastırmadan gitmenizi tavsiye ederim. Biz memorial day tatilinden faydalanıp bir haftalık bir gezi planladık. Öncelikle Los Angeles’a uçtuk ilk 2 günümüzü renkli ve her daim hareketli Los Angeles plajlarında geçirdik. Sabah yürüyüşümüzü Venice Canals’da yapmak çok keyifliydi. Mayıs ayında hava, plajda vakit geçirmek için hafif limoni olsa da etrafı gezmek için idealdi.
Üçüncü günümüzde kiralık arabamız ile Palm Springs’e hareket ettik. Yaklaşık 2 saat süren yolculuğumuzda, Palm Springs’e yaklaştıkça havanın ısındığını hissedebiliyorduk. Palm Springs’e varınca adı gibi palmiye ağaçlarıyla süslü çöl ortasında bir vaha ile karşılaştık. 1950’lerde takılıp kalmış mimarisi ve iç mekanları ile tam gözlere şenlik bir şehir. Hava genel olarak hep sıcak olmasına karşın şehrin civarında, sıcaktan kaçabileceğiniz ve doğada vakit geçirebileceğiniz yerler var. Biz ilk olarak Indian kanyonuna gittik. Yer yer palmiye ağaçlarının gölgelendirdiği parkur boyunca ufak bir dereye ayaklarınızı sokup serinleyerek ve kayalıklardan sekerek yürümek mümkün. Kısa bir rota olduğu için çocuklarla yürümek için de oldukça elverişli. Biz 1 saat yürüyüp 1 saat oyalanarak yaklaşık 2 saat geçirdik kanyonda.
Yürüyüş sevenler için diğer alternatif teleferik ile San Jacinto dağına çıkıp, o bölgede ağaçların arasında ve en önemlisi aşağıda hava aşırı sıcakken dağda serin ve keyifli bir orman yürüyüşü yapmak. Tepeden şehri ve uçsuz bucaksız düzlük çöl manzarasını izlemek de cabası. Konaklama için mutlaka havuzlu bir otel seçin derim nitekim mayıs ayında bile günler uzun ve güneş battıktan sonra bile hava oldukça sıcaktı. Serinlemek için havuzda uzun uzun vakit geçirmek isteyebilirsiniz. Palm Springs’in ufak bir şehir merkezi var. Akşam saatlerinde sokaklar oldukça hareketli. Yemek veya birşeyler içmek için fazlasıyla alternatif var. Lulu’s populer mekanlardan biri. Öğlen yemeği veya kahvaltı için Ace ve Parker otellerinin restoranlarını deneyebilirsiniz. Fiyat kalite karşılaştırması yapıldığında bence zayıf olan yemeklere rağmen özellikle Parker otelin ve içindeki kafenin dekorunu görmek için gitmeye değer.
Kahvaltı için bir diğer mekan Cheeky’s. Eğer bizim gibi sabah erken giderseniz fazla beklemeden oturma şansınız daha yüksek keza çoğunlukla önünde sıra olduğu söyleniyor. Bizim Palm Springs’te yaptığımız bir diğer aktivite ‘mimari tur’ oldu. 1950’li yılların mimarisini bu kadar güzel görebileceğiniz başka bir şehir bilmiyorum. Eğer mimariye meraklıysanız bu konuda internette baya kaynak var. İster yürüyerek(hava sıcak olduğu için çok da mümkün değil) ister arabanızla sokak sokak gezip evleri sadece izlemek bile yeterince keyifli.
Palm Springs tatilimizi planlarken aklımızda bu şehri gezmenin yanı sıra sadece 1 saat mesafedeki Joshua Tree National parkı da görmek vardı. Sabah erkenden yola çıkarsanız günübirlik parkı gidip gezebilirsiniz. Biz erkenden yola çıkıp kahvaltımızı parka girmeden yol üzerinde crossroads cafe’de yaptık. Parktaki ana bitki örtüsü adından anlaşılacağı gibi Joshua ağacı. Görüntüsü ile iri bir kaktüs gibi. Benim gibi kaktüs severler için oldukça estetik bir ağaç 🙂 Tabi sıcak ve çöl iklimi sebebiyle başka pekçok çeşit kaktüse de rastlamak mümkün. Yürüyüş parkurları genel olarak düzgün patika olsa da kumla kaplı.
Bazı rotalarda 1 saat boyunca bizden başka herhangi bir canlıya (birkaç kertenkele, fare ve kuşu saymazsak) rastlamamak biraz ürkütücü olduysa da bence çöl yürüyüşü değişik bir deneyim. Sıcak başlı başına insanı yıldıran bir etken. Güneşten korunmak için ekstra hazırlıklı olmak lazım. Biz parka batı girişinden girip ana yolu takip ettik, yürüyüş yapacağımız yerlerde arabamızı park edip yürüyüşlerimizi yaptık ve sonra parkın güneyine doğru arabamızla devam ettik. Tüm parkı bu şekilde boydan boya bir günde geçebiliyorsunuz. İlk olarak Barker Dam nature trail’de yürüdük çok uzun bir rota değil çocuklarla yaklaşık 45 dk’da yürüdük. Bu rota kolay olduğu için popüler, bizden başka pekçok yürüyen vardı. Daha sonra Wall street mill rotasını yürüdük. Bu rota biraz daha uzun 1-1.5 saat sürdü ve sadece birkaç kişi ile karşılaştık yürürken. Bu rota çocukların sınırlarını biraz zorladı ama rotanın sonundaki eski maden ocağı ve çürümeye terk edilmiş eski araba ilgilerini çekti.
Daha sonra park içinde güneye doğru yola devam ettik, skull rock nature trail ve arch rock diğer durak noktalarımız oldu. Ama öğlen sıcağında daha fazla yürüyüş yapmak istemediğimiz için kısa duraklamalarla etrafa göz attık. Bu bölgelerde güzel çadır kamp alanları vardı. Çadırda kalıp gece gökyüzünü izlemek çöl karanlığında muhteşem olur diye düşündük ama öte yandan da gündüz sıcakta kamp alanında durmanın ya da yürümenin mümkün olmayacağına karar verdik. Bu durumda akşam üstü parka giriş yapıp, birkaç yürüyüş sonrası sadece 1 gece çadırda kalıp sabah gün doğarken çadırı toplayıp dönmek en mantıklısı bence. Eger parktan güney kapısından çıkacaksanız parktaki bir sonraki durmaya değer nokta cholla kaktus bahcesi. Parkın bence ondan sonraki çıkışa kadar olan kısımda durmaya değecek bir durum yok. Bu sebeple güney kapısından çıkmak yerine Arch Rock’tan sonra geri dönüp giriş yaptığımız batı kapısından da Palm Springs’e geri dönülebilir.
Biz akşam hava kararmadan otelimize vardık. Çocukların tüm gün çöl yürüyüşü yaparkenki motivasyonları akşam otelde havuza girmek olduğu için herkes gelir gelmez kendini havuza attı 🙂
Ertesi gün Palm Spring’e veda edip Los Angeles’a geri döndük ve oradan da uçakla evimize.
Bu geziyi sıcakla arası olmayanlara tavsiye etmem ama biz çok eğlendik ve biraz şehir biraz doğa derken renkli bir tatil yaptık.
Defne
Positive Crank Case Ventilation, 1960'lı yıllarda geliştirilmiş, yağ karterini ve motor bloğunu verimli olarak havalandıran,…
Eğer ABD'de online alışveriş yapacak olursaniz, Craftmar Vervaco Shop öneririz. Burada çapraz dikiş projeleri ile…
Vancouver'ın güzel bir şehir olduğunu daha önce defalarca kez duymuştum, ama bu şehirde aradığım birçok…
Bundan 1 sene önce sorsanız Texas denince aklıma ilk gelen; kovboylar, git git bitmeyen uzun…
Bu sene yaz tatilini Amerika'da geçireceğimiz belli olunca acaba deniz tatili için hem Dallas'a yakın…
Bu gezimizi planlarken ilk amacımız Grand Canyon'u görmekti. Daha önce hiç ziyaret etmedigimiz Arizona eyaleti…