Likya Yolu Etap 2-Faralya-Kabak koyu

by Defne

     

1.gün:Sabah 7.30 gibi Fethiye’ye indik, kısa bir bekleyişten sonra ölüdeniz minibüsü geldi ve 40 dakika sonra henüz yeni uyanmakta olan ölüdeniz sahildeydik. En yakın faralya minibüsü ise 1 saat sonra olduğu için kumsalın ve denizin keyfini çıkartmaya baktık, yüzümüze akdeniz sularında yıkayarak günaydın dedik güne..Daha sonra ise 15-20 dakikalık bir yolculuk ile faralya köyüne vardık. Saat 10.30da Likya yolu kitabımızdaki tarifler doğrultusunda ilk tabelaları geçtik fakat kısa bir süre sonra birden izleri kaybettiğimizi fark ettik. Kaygılı bir şekilde toprak yoldan yürürken kendimizi faralya otelinin önünde bulduk, köylülere likya yolunu sorduğumuzda ilk girişi kaçırdığımızı ama başka bir patika ile tekrar likya yoluyla kesişebileceğimizi öğrendik. Otelden 50m geriye yürüyüp adı Asar mahallesi olan ve 10-15 hanelik mahalleye doğru yol aldık. Köy, evler, insanlar ve manzaralar müthiş. Mahallede sık sık köylülere sorduk ve patikayı takip yaklaşık 1.5 saat sonra oldukça yükselmiştik ve akdeniz tüm maviliğiyle önümüzde uzanıyordu. Ağustos aynının sıcağı her ne kadar bizi terletse de yılmadan devam ettik 01.00 civarı toprak ana yola inmiştik yolculuğumuz boyunca likya yolu işaretlemelerine hiç rastlayamadık ama yine takip ettiğimiz patika, muhteşem manzaralar eşliğinde yürümemizi sağladı. Toprak yolda 100-200m yürüdükten sonra kabak köyüne vardık ve koya doğru patikadan inişe geçtik. 01.30 gibi kan ter içinde ama mutlu bir şekilde ‘Gemile Camping’te idik 🙂 Hemen bungalowlara yerleşip, denize koştuk.. Akşam güneşi denizin üstünden batırana kadar da kumsaldan ayrılmadık. Daha sonra ise kamp alanında bizi bekleyen güzel yemekler ve yemek esnasında edinilen dostluklar, yapılan hoş sohbetler ve üstüne güzel bir uykuyla günü tamamladık.

     

2.gün:2.günümüzde kampta edindiğimiz bir grup arkadaşımız ve rehberimiz Esvet eşliğinde saat 10.39 gibi Alınca yönüne doğru ilerleyen likya yolu patikasını takip ederek ve hatta birkaç noktada zorlu kaya tırmanışlarını atlatarak şelalelere ulaştık. Yürüyüşün tırmanış kısmı yaklaşık 2 saat sürdü ve bir kısmı likya yolunun dışındaydı ama kaplan kelebeklerinin sardığı ve ormanlarla kaplı vadide yürümek gerçek bir zevkti.

Sonrasında buz gibi şelalelerde yüzmek ise tüm yorgunluğumuzu aldı. Daha sonra dönüşe geçtik ve tekrar likya yolu ile kesişip bir yay çizerek kampın yolunu tuttuk. Öğlen yemeğimizi yedikten sonra yine güneş batana kadar kumsalda geçirdik günü. Akşam yine kamp alanındaki sohbet, yemek, sonra ayışında kumsala yürüyüş ve dalga sesleri eşliğinde kumsal sefası ve güzel bir uyku…

3.gün:Son günümüzü tamamen dinlenmeye ve yüzmeye adadık, 2 günlük yürüyüşlerin ardından bu dinlenme günü çok iyi geldi. Aslında tekne ayarlayabilseydik kabak koyundan sonraki cennet ve korsan koylarına tekne turu yapacaktık ama olmadı. Bir dahakine… Her ne kadar bugün dinlenelim desiysek de duramadık kabak sahilinin sol kayalık tarafında yaklaşık 200m açıkta bir mağara olduğundan
bahsedilmişti biz de tabi macera bu ya yüzeriz dedik. Bu çılgınlık bir de denizin dalgalarıyla birleşince bizi baya yordu. Mağaraya kadar yüzdük ama dalgalardan içine giremedik. Saat 16.00ya kadar plajda vakit geçirdikten sonra toplanma vakti geldi, minibuse yetişmek için 1 saat önceden yürüyüşe başladık ve yarım saat sonra yoldaydık. Gece otobüse binene kadar ise ölüdeniz’deki şirin meksika restoranında vakit geçirdik.

Bir sonraki likya yolu etabını iple çekiyoruz…

Defne

Benzer

Yorum yaz