Yunan Adaları Notlarım – Megisti Kastellorizo Meis

by Burcu
Türkler tarafından Meis adası olarak bilinen bu ada Kastellorizo ya da orijinal adıyla Megiste olarak da adlandırılıyor. Türkiye’nin Kaş kıyısından sadece 2.7 km uzaklıkta bulunan ada kuzeyden güneye 6 km uzunluğunda ve 3.2 km genişliğinde. Adanın en yakın yunan toprağı olan Rodos adasına uzaklığı ise 118 km (72 deniz mili).

Adanın %80’i kayalık olup yerleşim sadece küçük bir kısmında bulunuyor.

Kış aylarında adada sadece 270 kişi ikamet etmekte olup yaz aylarında turistler sayesinde bu sayı artıyor.

Günü birlik gelen türk turistlerin yanısıra özellikle İtalyan turistler ve 2. Dünya savaşı sırasında Avustralya’ya göç etmek zorunda kalmış olan ada halkının torunları adanın yegane ziyaretçileri arasında bulunuyor.

 

Adanın ana limanı Limani olak adlandırılmakta olup ana limanın doğusunda Mandraki adında çok küçük şirin bir yerel limanda bulunmakta, Mandraki daha çok ada balıkçıları tarafından kullanılıyor.

Adanın Haritası
Adaya Ulaşım
Kaş Limandan adaya günlük tekneler kalkıyor. Bunlardan en büyük iki tanesi Meis Express ve Altug Meis Lines.
Biz Kaş’tan Meis’e Meis Express acentası ile geçtik ancak bize yurtdışı çıkış pulu konusunda biraz problem yaşattılar. Alternatif olarak Altug Meis Lines denenebilir.
Kaş-Meis gidiş dönüş ücreti biz gittiğimizde (2010 yılı) kişi başı 40 TL idi, biz tek yön gideceğimizi söylediğimizde bu fiyatı 35 TL’ye düşürebildik.

Pasaportlarınızı karşıya geçmeden bir kaç gün önce bu truzim acentalarına teslim etmeniz gerekiyor, yurtdışı çıkış harcını sizin için onlar alıyorlar ancak çıkış pulunu yapıştırıp yapıştırmadıklarını pasaportu teslim ettiklerinde kontrol edin. Benim yurtdışı çıkış pulumu parasını ödediğimiz halde yapıştırmamışlardı. Herhangi bir bankadan yurt dışı çıkış pulunu (15 TL) kendiniz de temin edebilirsiniz.

Eşimin pasaportuna da Yunanistan’a giriş damgasını basmayı unutmuşlardı, Kos’tan çıkarken sorun oldu, bunu da kontrol ederseniz iyi olur pasaportlarınızı aldığınızda.

Eğer günü birlik gittiyseniz pasaportlarınızı Kaş’a geri döndüğünüzde alabiliyorsunuz. Adada kalacağınızı önceden belirtirseniz Meis’e geçitikten sonra Yunanistan’a giriş işlemleri yapıldıktan sonra (hemen hemen 1 saat) pasaportlarınızı geri alabilirsiniz.

Adaya yaklaşık yarım saatte ulaşabiliyorsunuz, sabah tekneler kalkmadan 09:30 gibi Limanda olmanız gerekiyor, tekneler saat 10:00’da kalkıyor. Günü birlik gittiyseniz teknenin Kaş’a geri dönüş için kalkış saatı 15:00. Tekne kaptanının adı Turcan kaptan pansiyonumuzu bulmamızda bize o yardımcı oldu.

Nerede Kalınır
Biz Little Paris (Mikro Parizi) diye bir pansiyonda kaldık, gecelik oda fiyatı 50€ idi.

Sahibi Yorgo yarım yamalak Türkçe de biliyor, kızı İrini ve oglu ile birlikte isletiyorlar. Pansiyonun onunde kendi restoranları da var. Çok iyi bir aile, biz onları cok sevdik..

Oda olarak 4 numaralı odayı tavsiye ederiz, büyük 3 yataklı, kücük mutfaklı bir oda, çok lüks değil yanlız gayet temiz. Balkonundan çok güzel deniz manzarası var bir de öğleden sonra gölge olan tarafta olduğu için rahatsız etmiyor.  Kahvaltı yok, biz kendimiz alışveriş yapıp buzdolabına atıp kahvaltımızı balkonumuzda ediyorduk.

Ucuz ve daha keyifli oluyor. Hatta bir grup alışverişimizi de Kaş’taki Migros’tan yapıp valizimize koyup yanımızda götürdük.

Mikro Parizi iletişim bilgileri Tel: 0030 22460 49282 ya da cep: 0030 6976 704588 (Yorgo ya da kızı İrini ile görüşebilirsiniz)
Alternatif otel: Hotel Kastelorizo: (Gecelik oda 130€, bence bu kadar para vermeye değmez)
Tel: 0030 22460 4904415
Bunun dışında iç kısımlarda 30€’ya da bir pansiyon var, yeri italyanların yaptığı eski balık halinin hemen arkasında. Ancak bunun balkonu, mutfağı yok ve deniz görmüyor, ucuz bir alternatif arayanlar için bir seçenek olabilir.
Plajlar ve Denize Girme
Meis adasında yürüyerek ulaşabileceğiniz plajlar bulunmuyor sadece uzun bir yürüyüş ile gidebileceğiniz küçük taşlık bir plajcık var. Burası küçük mezarlıktan hemen önce ancak hiçbir tesis bulunmuyor.

Mezarlığın arkasından da denize girebilirsiniz, değişik deniz altı kayaları ve oluşumları var en azından bir sefer denenebilir. Ana limanda deniz gayet temiz, limanın iki ucundan denize girilebiliyor.

Bunlardan birisi caminin hemen altındaki sarı binalı bar, burada ücretsiz şezlong ve şemsiye mevcut, yiyecek ve içecek de temin edebilirsiniz.
Diğer uçta ise Megisti otel bulunuyor, buradan da denize girilebilir. Otel müşterisi olmasanızda bazı şezlongları kullanmanıza izin veriyorlar. Denize merdiven ile iniliyor, küçük çocuğunuz varsa biraz zor olabilir.
Deniz tertemiz ve berrak, balık sürüleri, hatta restoran sahiplerinin balık artıklarını atarak alıştırdıkları Caretta-Carettalarla birlikte yüzebilirsiniz. Limanda sürekli gezinen 3-4 tane Caretta-Caretta var, restoranların önüne kadar geliyorlar.

 

Meis adasının Rho ve Strongili adlı iki adacığı bulunuyor, bunlarda çok güzel küçük plajlar var ancak hiç tesis yok.

Limandan ya da bizim kaldığımız yerin sahibi Yorgo’dan rica edip günlük botlarla gidebiliyorsunuz. Yine istediğiniz saatte onlar gelip sizi geri alıyor. Yanınıza yiyecek ve özellikle içme suyu almayı unutmayın!
Mavi Mağara
 
Mavi Mağara adanın güneyinde bulunuyor. Dışarıdan sadece bir kovuk olarak görünmesine rağmen mağaranın içine girildiğinde 100 metre uzunluğunda x 80 metre eninde x  35 metre yüksekliğinde. Buraya şişme botlar ile gidiliyor, mağaranın girişine gelindiğinde botun içerisine yatmanız gerekiyor aksi taktirde başınızı çarpabilirsiniz. Coğrafi olarak dünyanın en güzel ve muhteşem deniz mağaralarından biri sayılıyor. Sadece sabah çok erken sular sakinken ziyaret edilebiliyor. Mağaranın içine girdiğinizde dışarıdan süzülen güneş ışıklarının denize yansımasıyla ortaya çıkan muhteşem bir mavi renk ile karşılaşacaksınız. .

Böyle bir maviyi ömrünüz boyunca bir daha görmeniz mümkün değil. Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer!

Mağaraya ulaşımiçin Mikro Parizi’den Yorgo’yu bulabilirsiniz. Biz gittiğimiz zaman botta iki kişi olursanız kişi başı 15€, daha fazla kişi olursa kişi başı 10€ alıyordu. Limandan bulacağınız başka botlarla da ulaşabilirsiniz.

 

Yeme-İçme

 

Restoranların hemen hepsi başarılı ancak biz en çok kendi pansiyonumuzun altında Mikro Parizi restoranda yedik, çünkü onlar tam ev yemeği tarzında lezzetli yapıyorlardı. Balık çorbasını mutlaka içmelisiniz, çok başarılı!

 

Bunun dışında Alexandra restoran ve onun yanındaki küçük restoranı da çok beğendik.

 

Bir de yine limanda Lazarakis restoran var, sahibi biraz paragöz ama burada mutlaka Symi shrimp yiyin derim. Symi adasına özgü bu karidesler, küçücük ve kabukları ile birlikte kızartılıp yeniyor, çok lezzetli.

 

Yemekler genelde türk yemekleri ile benzer, zaten ada Kaş’a çok yakın olduğundan restoran sahipleri alışverişlerini Cuma günü kurulan Kaş pazarından yapıyorlar.

Balık yiyecek olursanız mutlaka pazarlık edin kilosu 40€’dan başlıyor, genellikle pahalı.

 

Öğle yemekleri için Feribotların kalktığı yerdeki Aiolis’i tavsiye ederim, sahibi Yannis konuşkan ve sempatik bir adam. Yıllarca Amerika’da yaşamış oyüzden ingilizceside çok iyi. Hem Yunan hem uluslararası yemekler var.

 

Kesinlikle balık hariç ızgara deniz ürünü yemeyin derim, çünkü kalamar ve ahtapotu bizim gibi terbiye etmiyorlar bu nedenle hepsi lastik gibi oluyor. Ahtapotları asarak güneşte kurutup daha sonra direk ızgaraya atıyorlar, yerken sakız çiğner gibi bir his oluyor.

Gece bara gitmek isterseniz, eski caminin altında birkaç bar mevcut. Ancak çok çılgın bir gece hayatı beklememelisiniz. Bu ada daha çok kafa dinlemek ve güzel sessiz sakin şehir ortamından uzak birkaç gün geçirmek için iyi bir yer.

 

Bar olarak caminin altındaki denize girilen mekanı tavsiye ederim. Denize doğru bir çıkıntısı var burada yüksek taburelerde oturup denizi seyredebilirsiniz. Deniz içerisinde de ışıklandırma yapmışlar, bu ışıklara gelen balıkları seyretmek ayrı bir keyif oluyor. Ayrıca kokteylleri oldukça başarılı.
Müzeler
Adada iki müze bulunuyor. Bunlardan birisi eski harabelerin bir parçası olan arkeoloji müzesi, diğeri ise daha çok adanın 20.yy’daki  tarihçesini anlatan kültüre ve etnografik müze, bu da osmanlılar tarafından yapılmış olan eski caminin içerisinde bulunuyor. Bu cami Osmanlı emiri Ahmet Ağa tarafından 1753 yılında yapılmış.

Alış-Veriş-Market

Liman boyunca hediyelik ve kıyafet alabileceğiniz birkaç dükkan ve yine sigara temin edebileceğiniz bir-kaç tekel bayii bulunuyor. Neo Agora’nın içinden geçerseniz arkasında bir hediyelik eşya satan dükkan var, uğramanızı tavsiye ederim.

Bilginize; marketlerde sigara ve çakmak satılmıyor.

 

Sabah kahvaltısı için bir fırın var, ordan taze ekmek poaça gibi ürünler alabilirsiniz. Ancak sabah erken saatlerde gitmeye dikkat edin, aksi taktirde çoğu satılmış olabilir.

 

2 tane market var diğer ihtiyaçlarınızı buradan karşılayabilirsiniz. Bunlardan biri eski balık pazarının (Neo Agora – New Market) içerisinde, günlük temel ihtiyaçlar (süt, yumurta vb.) buradan temin edilebilir. Bir de Lazarakis restoranın arka tarafında bir market var, burası daha büyük, peynir, et ürünleri ve içki (özellikle şarap) çeşitleri oldukça fazla.

Nerede Gezilir
Gazadhika:

Limana tekne ile ilk girdiğinizde sağda gördüğünüz ilk beyaz binadır. Denizin kenarında beyaz boyalı dikdörtgen şeklinde kubbe tavanlı bir bina olup ne amaçlı yapıldığına dair çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Genel inanış bu binanın küçük bir kilise olarak tasarlanmış olduğu yönündedir. Günümüzde bir yunanlı heykeltraş tarafından atölye olarak kullanılıyor. Megisti otelden yüzerek bu binaya ulaşabilirsiniz.

Megisti Hotel:
1966-1970 yılları arasında ada belediyesi tarafından kurulmuş. Meis’in yegane yüzülebilecek yerlerinden birisi olup özellikle Gazadhika’ya doğru snorkel ile yüzüp, deniz altı güzelliğini görebilirsiniz.
Mediterraneo Vassilissia House:
1991 Academy Ödüllerini kazanmış olan Gabriale Slavatores tarafından yönetilmiş olan İtalyan filmi Mediterraneo burada çekilmiştir. Filmin konusu bu uzak, mistik ve güzel yunan adasında savaştan saklanan İtalyan askerleridir. Filmin özellikle italyan hayranları bu mavi beyaz evi özellikle ziyaret etmektedirler. Megisti Otel’e 50-100 metre uzaklıkta olan bu evin önünden denize girmek de mümkün.
Passas Büyük Su Sarnıcı:
Deniz ile çevrili bir ada olan Meis adasının doğal bir tatlı su kaynağı bulunmuyor. Osmanlı hakimiyeti döneminde bu sorun her bir eve bir su deposu yaparak çözülmeye çalışılmış. Bunun yanında yerel halk tarafından Passas olarak isimlendirilen 3 büyük su sarnıcı Osmanlı Ahmet Paşa tarafından 1853 yılında inşa ettirilmiş. Günümüzde bu su sarnıçları artık kullanılmamakta.
Neo Agora – New Market:

Italyan hakimiyeti döneminde Mercato olarak adlandırılan Yeni Market 1934 yılında İtalyanlar tarafından et, meyve, sebze ve balık pazarı olarak inıa edilmiş. Günümüzde burası genellikle ufak tefek mutfak eşyalarını ve basit kıyafetleri satmak için kullanılıyor.

Meis Adasının Simgesi:

Caminin hemen altında Meis adasının simgesi olan Çapa, Haç ve Kalp işaretinin büyük bir heykelini görebilirsiniz. Burada birkaç resim çekmek ve arkasındaki güzel manzarayı görmek isteyebilirsiniz. Bu simgedeki Çapa; denizciliği, Haç; Kaderi ve Kalp; ada halkının bu küçük ama haşmetli olan adaya olan sevgilerini temsil ediyor.

Saint John Şovalyelerinin Kalesi:

Bu kale Rodos Adasındaki Şovalyeler tarafından 1379-1383 yılları arasında kurulmuş.

Meis adasının yunanca ismi olan “Kastellorizo” muhtemelen ortaçağdaki ismi olan “Castello Rosso” dan türetilmiş. Bu orijinal ismin bu kale ve üzerine kurulmuş olduğu kırmızı kaya nedeniyle yonulduğu düşünülüyor. (Kale = Castello, Castle; Kırmızı = Rosso, Red)

Bir başka görüş ise bu ismin ‘Castello’ ve ‘Rhoge’ (Rho adasının en eski isimlerinden birisi) kelimelerinin birleştirilmesinden türetildiğini düğünüyor.

Rüzgar Değirmeni ve Osmanlı İlk Okulu:
Kalenin biraz ilerisinde adanın ayakta kalan tek rüzgar değirmenini ve osmanlı hakimiyeti zamanında adada yaşayan yaklaşık 80 çocuğun gidebilmesi için kurulmuş olan eski osmanlı ilk okulunu görebilirsiniz.
Lady of Rho’nun Büstü

Meydanda Lady Rho olarak da bilinen Despina Achladioti’nin bir büstünü bulabilirsiniz.

1893 yılında doğmuş olan Lady Rho; hayatı boyunca Rho adasına her gün tehdit olarak gördüğü Türklere göstermek üzere bir Yunan Bayrağı dikmiş. Zaman içerisinde adanın simgelerinden birisi haline gelmiş.
Cafe Mediterrano:
Mediterrano filminin pek çok sahnesi bu meydanda çekilmiş, film ekibi ve oyuncular çekimler sırasında günlerinin çoğunu bu kafede geçirmiş. Mutlaka buraya gidip bir Cafe Frape için ve iç mekandaki film afişlerini ve fotoğrafları gözden geçirin.
    

Benzer

Yorum yaz