New York New York…

by yaww

ny9 ny6

Bu şehri gerçekten sevdim ben… 4 gün ne her yerini gezmeye, ne her aktiviteyi yapmaya ne de şehri tam olarak anlamaya yetti. Bu yazıda gezebildiğimiz kadarıyla anlatmaya çalışacağım.

Tüm diğer seyahatlerimizde olduğu gibi bunda da planlarımızı detaylı olarak daha Ankara’da yapmıştık. Otel konusundaki uzun araştırmalardan sonra ve Manhattan’daki faiş fiyatları görünce New Jersey’de metro
durağına yakın daha ucuz bir otel bulup hergün manhattan’a metro ile gelip gitmeye karar verdik sadece 22 dakikalık bir mesafe…
Uçaktan iner inmez uzun ve bol aktarmalı bir yolculuktan sonra otele vardık. Önce havaalanındaki air train(5 dolar), ardından metronun WTC’ye yakın olan Chamber str. durağına giden A hattı (haftalık metro kartı ile sınırsız metro kullanmak mümkün,24 dolar) ve WTC’den de New York-New Jersey arasında işleyen PATH (path biletleri tek yön 1.5 dolar) ile JSQ’ya varış.  Buraya vardığomızda saat 18.00 civarıydı ve hava kararmışto.

Otelimiz (www.ramada.com, ramada jersey city limited, tonelle av) durağa 1-2 blok uzaklıkta olduğu için içimiz de rahattı bulunduğu caddeyi ve oteli birilerine sorduk ama bizi caddenin öteki ucuna yolladıklarının farkında değilmişiz ortalıkta in cin top atıyodu diyebiliriz, açıkçası biraz tedirgin de olduk, sonra aaa ışıl ışıl bir cadde dedik orası da meğer hint mahallesiymiş, neyse sonuç olarak büyük bir daire çizdikten sonra otele ulaştığımızda nerdeyse yeri öpecektik 🙂
Otelimiz gerçekten temiz ve rahattı ve odalar gayet genişti kahvaltı da amerikadaki önceki tecrübelerimize göre oldukça iyiydi. Hemen eşyalarımızı bırakıp kendimizi times square’e attık. Gerçekten büyüleyici ya da baş döndürücü diyebiliriz. Biraz dolanıp, bişeyler yiyip içtikten sonra otele geri döndük.

ny3   ny4

1.gün: Sabah jet-lag’in de etkisiyle 7 gibi uyanıp hemen hazırlandık ve yollara düştük. İlk işimiz daha önceden gitmeyi planladığımız new york’un en büyük fotoraf video mağazası olan B&H photo video oldu (www.bhphotovideo.com) fotoraf ile ilgilenen herkes mutlak burayı bir gidip görmeli, ayrıca stokları oldukça geniş, beni sevindiren yeni kamerama sualtı için hausing bulabilmek oldu. Neyse burdaki işimizi hallettikten sonra başladık sokak sokak gezmeye. Hava oldukça güneşli ve 18 derece civarında sıcak olduğu için gezimiz de keyifli oldu. Önce SOHO’dan başladık geziye butikleri, mağazaları ve cafeleriyle ünlü SOHO bizim de çok hoşumuza gitti keşke daha çok vaktimiz olsaydı..Yürüyüşümüze China Town ve Little Italy ile devam ettik. China Town pek turistik değildi gerçekten kimi ingilizce bile bilmeyen çinlilerin new york’taki yaşam alanları China Town.

Little Italy ise seneler içinde iyice küçülerek China Town’ın içinde eriyip gitmek üzere gibiydi. Şarküteriler ve restoranlar hoştu. Öğlen yemeğimizi burda yedikten sonra WTC’den Battery Park ve South Sea Port’a yürüdük. WTC’de tüyleri ürperten devasa inıaat alanı (yıkılanların yerine yeni yapılacak olan gökdelen için) ve o güne ait fotoraflara baktıktan sonra, Battery Park’ta oyuncu sincapları besleyip, Sea Port’ta da manzarayı izledikten sonra güneş batmadan planladığımız gibi Brooklyn köprüsünden yürümek üzere metro ile karşıya geçtik ve yürüyüşümüze Manhattan’a doğru başladık. Bu köprü oldukça uzun karşıya geçmemiz 1 saat kadar sürü sanırım ama sürekli dura dura manzarayı seyrede seyrede ve fotoraf çeke çeke tabi ki.. Bu aktivite New York’da yapılması şartlardan biri benim gözümde. Bütün bu aktivitelerden sonra ayaklarımıza kara sular inmiş vaziyette ne yapsak diye düğünürken Yavuz’un China Town ile Little Italy arasında gözüne kestirdiği çinlilerin işlettiği ayak ve sırt masajı merkezine yollandık benim gözüm ortamı pek tutmadığı için denemek istemedim ama Yavuz’a göre oldukça başarılıydılar işlerinde neyse ilgilenenler bir şekilde orayı da bulurlar sanırım 🙂 (hadi size bir kolaylık Hester str ve Mulberry str kesiştikleri yerde bulabilirsiniz) Daha sonra Yine Times Square, Broadway civarında dolaşıp yemeğimizi de yedikten sonra otele döndük.

ny5 ny7   ny8

2.gün: Aslında bugün özgürlük anıtı ve Ellis Island’a gitmeyi düğünüyorduk ama havanın da güzel olmasıyla öyle kalabalık ve uzun bir kuyruk vardı ki beklemekten vazgeçip Sea Port’a gittik hemen karşısındaki Bodies Sergisini gezmeye karar verdik oldukça ilginçti. Daha sonra Sea Port’un etrafını ve gemilerin içlerini gezdik. Alışveriş merkezinde biraz dolaşıp yemeğimizi burda yedikten sonra Rockafeller center tarafına gidip orada dolandık. Ertesi gün Broadway’de showa gitmek istediğimiz için bilet baktık ve ‘Beauty and the Beast’e bulduk. Daha sonra yine o civarda yemek yedikten sonra otele geri döndük. Malesef hiçbir akşam halimiz kalmadığı için planlaığımız jaz barlardan birine bile gidemedik. Mesela Knitting Factory…Bi dahakine.

3.gün: Bugün havanın da soğuk ve yağmurlu olmasını bahane edip alışveriş günü yapmaya karar verdik. Sabah erkenden kalkıp Penn station yakınındaki Transit Authority’den kalkan WoodBurry (http://www.premiumoutlets.com/outlets/outlet.asp?id=7) outlet otobüslerine binip 1 saatlik bir yolculuktan sonra vardık. Oldukça büyük bir alana kurulmuş ve birçok markanın yer aldığı outlet’te 4-5 saat rahatlıkla geçirilir. Burdaki alışveriş çılgınlığından sonra bastıran sağanak yağmurla birlikte NY’a geri döndük ve akşam güzel ve çirkin’i izledik. Gerçekten muhteşemdi. Daha uzun süre kalıyor olsak her halde birkaç show’a daha giderdik. 4.gün: Bugün son günümüz uçağımız akşam. Sabah bavullarımızı otelde bırakıp otelden ayrıldık. Hemen özgürlük anıtı feribotuna yollandık. İlk feribotla önce özgürlük anıtına sonra da Ellis adasına gittik. Adadaki göçmen müzesi gezilmeli ve 1800lü yıllarda başlayan fırsatlar ülkesine göç üzerine az da olsa düğünülmeli. Gezimizi tamamladıktan sonra otele geri döndük ve havaalanına ordan da uzun bir yolculukla Ankara’daki sıcak ortamımıza geri döndük ama kalbimizde New York ile. Frank Sinatra’nın da dediği gibi New York bizim de big apple’ımız oldu tabi ki Istanbul’dan sonra 🙂

ny2

Bekle bizi New York yine geleceğiz hissediyorum :))

Defne

Benzer

Yorum yaz